Dövmeler, sahtekârlar ve efsaneler
Dövmeler
Michelle Delio bir kitabında der ki;
Dövmelerin kendilerine ait bir gücü ve büyüsü vardır. Vücudu süslerken ruhu da güzelleştirirler..
İnsanların neden bir dövmeye sahip olduklarıyla ilgili tek bir neden yoktur. Sevdikleri ünlü bir karakter, ailelerinden biri, melek kanatları, akrepler, Star Wars, favori sözler..
Hiçbir şey ifade etmiyor gibi gözüken dövmelerin bile sahipleri için kuvvetli anlamları olabilir. Öte yandan bazılarının gerçekten hiçbir anlamı da olmayabilir; insanlar makyaj yapmak veya kıyafet seçmek gibi sadece kendine yakıştığını düşündüğü dövmeleri de taşıyabilirler.
Dövmeler, insanların kimliklerini sessizce ifade edebildiği aksesuarlarıdır.
Dövme geleneğinin, Antik Mısır’daki mumyalara bakılarak MÖ 2000’lere uzandığı, Japonya’daki balçıktan dövmelerin ise M.Ö. 5000’li yıllara dayandığı söylenir. Sivri uçlu kemik boynuz ya da çelik iğnelerin deriye batırılmasıyla açılan deliklere boya doldurulması gibi yöntemlerin yerini elbette şimdi daha acısız ve modern teknikler almıştır. Tarih boyunca asaletin, köleliğin, rütbenin, ergenliğin, ahlaksızlığın, erdemliliğin, bir kabileye aitliğin ve kötülüklerden arınmanın ifadesi olan dövmeler şimdilerde sadece trende ayak uydurmak için de tercih edilebiliyor.
Bu sanat formunun günümüze kadar gelmesi sürpriz değil. Şöyle ki; çocukların duvarları karalama davranışlarının da eski insanların mağaraların duvarlarına yazı yazmasından günümüze geldiği gibi detaylar da bazı kaynaklarda yer bulur .
Davranışların genlerle taşınması gibi bir huyu vardır.

Sahtekârlar
Başımıza gelecek her şeyden ders almak olağan bir şey. Ders aldığımız şeyleri de geçti gitti diye pek konu etmeyiz.
Asıl konu, bazı şeyler tekrar tekrar karşımıza çıksa bile ders alamayışlarımızdır. Evrenin, ders alamadığımız şeyleri, biz öğrenene kadar karşımıza çıkarması gibi bir huyu vardır. Şansa bak, tarihin ise tekerrür etmek gibi …
Doğasında; yemek, içmek, üremek, barınmak gibi gereksinimler olan insanın, güvenmek de doğal ihtiyaçları arasında yer alır.
Çevresel faktörler ve karakteristik özellikleri ile ise her bireyin tepkileri birbirinden farklılaşır.
Misal; ahlak anlayışı erdemli olmaya dayanan ben, kişileri kendim gibi bilmekten vazgeçemeyişlerimle bir çok kez çarpışır da, bir türlü beni fütursuzlaştıramaz. Hal böyle olunca benzer konulardan alamadığım dersler, aldıklarımdan fazla olarak yine ceplerimi ağırlığınca doldurur.
Pantolonumu düşmesin diye çeke çeke yürürken bir yandan bugüne kadar özenle yetiştirdiğim tüm benliğimi sırtlanıp savaşa giriveririm.
Savaşmak ne büyük kelime di’mi?
Savaşmak insanın doğal gereksinimleri arasında yer almaz.
Ama “saygınlık“ ve “kendini gerçekleştirme“ piramitin üstünde yer alır.
İnsan denen varlığın hile ve yalanla münasebetleriyle çok önceleri tanışmama rağmen sanırım tam anlamıyla yüzleşmelerimi kabul etmem 2012 senesine denk geliyor. Elbette yaşımın da bunda payı var.
Zaman geçtikçe “o kadarı da olmaz artık“ dediğimiz her şey o kadarıyla hatta bazen fazlasıyla karşımıza çıkabiliyor. Dünya daha iyi bir yere doğru gitmezken akıllandıkça başımıza benzer şeylerin gelmeyeceğini düşünmek fazla iyi niyetli bir düşünce değil mi?
Roelf Bolt, Yalancılar ve Sahtekârlar Ansiklopedisi isimli kitabında “aptallık ve açgözlülük bir ahenk içinde çalışır“ der. Aptal olduğumu söylemek doğru olmazdı tabii ama doğal ihtiyaçlarımın “güvenmemek“ olarak evrilmiş olması işimi kolaylaştırırdı.
Henüz bir kaç ay önce elime tutuşturulan yeni senaryonun daha önce tanımadığım oyuncuları ile hakikaten ağzımı açık bırakan bir seri olayla karşılaşmaya devam edebiliyorum mesela.
İnsan değişkendir; bir dediği bir dediğini tutmayabilir de, ışık hızında kostüm değiştirilebilme yetisi hala kafama yatmayan bir acayip meseledir.
Bu bir ders alma meselesi mi, 7’sinde neyse 70’inde de öyle olmak mı veya öyle olmayı hali hazırda bilmeyen birinin kafasında, o hamleleri tahayyül edememesi mi, tartışılır. Dostlarıyla naçizane akıllarını paylaşabilen bu terziler nasılsa kendi söküğünü dikemez.
Masumun güveni bir yalancının en büyük aracıdır.
Yalancıların cezası ise kimseye güvenemeyen, yalnız bireyler olmaktır.
Öyle ya; günün sonunda herkes aklının yetebildiği kadar vardır. Ve en güzeli;
karmanın hiçbir şeyi karşılıksız bırakmaması gibi bir huyu vardır.
Düzensizlik ve yalanla yapılan her şeyin bir gün gün yüzüne çıkma huyu olduğu gibi.
Bugün ben hikayeleştiririm, yarın tüm açıklığıyla bir başkası.
Huyunuza aykırı insanlarla karşılaştığınızda, onlara benzemeye çalışarak onlarla başa çıkmak bir yöntem olabilir, ama gelin görün ki çirkinlik de genellikle sonradan öğrenilebilen bir şey değildir. Bu çabanız sadece ilk şaşkınlık anında iyi işleyecek bir plan gibi görünse de; işe yaramaz. Yarayamaz.
Çünkü;
kimisinin damarlarına yapışmış kara lekeleri karşısında, çok al kalır bazılarının yuvarları.

Efsaneler
Dövmeleri dekoratif bir vücut sanatı yerine anlamları olanlarla taşımayı tercih eden ben, her birini pek severim, yenilerine de hep bir gebeyim.
Tesadüftür ki (ki tesadüf nedir zaten) Zümrüd-ü Ankamın da varoluşu 2012 senesine denk gelir. Diğer ikisi gibi bu da, gördüğümde beni iyi hissettiren vücut işaretlerimden biri. Neden Fenix değil de Zümrüd-ü Anka; çünkü bu efsanevi kuş her kültür ve gelenekte farklı resmedilmiştir.
Düşünüyorum da, bunu taşımaya 6 sene önce karar vermeseydim, bugün yine onu sahiplenmek isterdim.
Yazının geri kalanı bir derlemedir;
Simurg veya diğer ismiyle Zümrüd-ü Anka efsanevi bir kuştur.
Batı’da Feniks, İran geleneğinde Simurg, Orta doğu geleneğinde Anka kuşu, Türk geleneğinde Kerkes adını alan bu efsanevi kuşların ortak bir özelliği ölümsüzlüktür. Orijinalde bir yırtıcı kuş, kartal veya şahin, olduğu etimolojik olarak aynı olan Sanskritçe śyenaḥ`dan çıkarılabilir.
Zümrüd-ü Anka kuşu öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru dallarından bir yuva yapar ve hiçbir zaman ne olduğu anlaşılmayan bir yapışkanla yuvayı sıvar, yuvanın içinde ölümü bekler. Güneş tüm görkemiyle ortaya çıkıp dalları tutuşturduğunda oluşturduğu yuvada yanarak ölür ve küllerinden yeniden doğar.
Orta Doğu geleneğine göre Kaf Dağı’nda yaşar. Bu efsanevi kuş sembolizmlerinde simgelenen başlıca anlamlar, “spiritüel aydınlanma ve reenkarnasyon“ olarak açıklanır.
Mistik kuş Simurg Fars sanatında kuş şeklinde, kanatlı dev bir yaratık olarak resmedilmiştir. Zaman zaman köpek başına ve aslan pençelerine sahip bir tavus kuşu olarak da resmedilmiştir. Bazen insan yüzü ile de resmedildiği olmuştur. Bir bölümü memeli olduğu için yavrularını emzirirdi. Yılanlara karşı bir düşmanlığı vardı ve yaşadığı yer fazlasıyla sulaktı.
İran efsanesine göre, bu kuş o kadar yaşlıdır ki dünyanın yıkılışına üç kez tanık olmuştur. Tüm bu zaman boyunca, Simurg o kadar çok öğrenmiştir ki tüm zamanların bilgisine sahip olmuştur.
Kaf Dağı’nda Bilgi Ağacı’nın üzerinde yaşar. Her uçuşunda Bilgi Ağacı’nın tohumları dünyanın her yanına dağılır, gelmiş geçmiş her bitki çeşidinin kök almasını sağlar ve böylece insanlığın tüm hastalıklarını tedavi eder. Onun iyiliksever bir doğası olduğu ve kanatlarının bir dokunuşunun her türlü hastalık veya yarayı tedavi edeceğine inanılırdı.
Simurg akıllara gelebilecek her şeyi bilir. Öyle ki, bütün kuşlar ona inanır, başları sıkıştıkça Simurg’un kendilerine yardım edeceğini, onları hep zor durumlardan kurtaracağını düşünürler.
Develer tellâl, yalanlar yılan iken..
Efsane odur ki, kanatlarını açınca Güneş’i bile gölgede bırakan Simurg’un her şeyi bildiğine inanan kuşlar bir araya gelip onu bulmak için Kaf Dağı’na doğru yola çıkarlar.
Oraya ulaşmak için, yedi vadiyi aşmak gerekmektedir. Bu vadiler öyle zorludur ki, yolda bir sürü kuş kaybolur.
1. Vadi: “Nefs“ Vadisi
Cennettin yeryüzündeki bir yansımasıymış bu vadi. Aradıkları her şeyi irade vadisinde bulmuşlar. Sınır yokmuş; zevke, sefaya ve tüm arzulara kavuşabiliyorlarmış. Çalışmadan, uğraşmadan mevki – makam sahibi olabilen insanlar gibi; kuşlar da vadinin sihrine kapılıp öyle çok şey istemiş ki, bu vadide bir sürü kayıp verilmiş.
2. Vadi: “Aşk“ Vadisi
Bu vadi sisli bir vadiymiş. Gördükleri taşları ve odun parçalarını doğru düzgün seçemeyen kuşlar onları birer sülün ve kuğu gibi görüp büyülenmişler. Kör olan kuşlar birer birer gözden kaybolmuş.
3. Vadi : “Cehalet“ Vadisi
Yola ne için çıktığını unutan kuşlar, “ordaki gök ise burdaki de gök, güzellikse burda da var“ deyip nereye neden gittiklerini sorgulamamışlar. Önemsemedikçe düşünmemeye başlamışlar. Düşünmedikçe unutmuşlar. Unuttukça yükleri hafiflemiş. Hafifledikçe anlamsızca gülmüşler. Cehaletin sarhoşluğuna kapılanlar da orada kalmış.
4. Vadi: “İnançsızlık“ Vadisi
Bu vadiye girdiklerinde tüm anlamlar yitmiş. “Simurg’u bulmak neyi değiştirecek, zaten yolda bir sürü zayi verdik, ölen oldu kalan oldu, bu işin çözümü yok, bu hayatın da heyecanı meyecanı yok“ deyip, onca yolu boşuna geldiklerini düşünmüşler. Bu kadar yolu boşa geldiğini, emeklerinin boşa gittiğini düşünenler, artık hiçbir şeyin işe yaramayacağını düşünüp, geri dönmüş.
5. Vadi: “Yalnızlık“ Vadisi
Bulundukları yerde sadece kendileri varmış gibi endişeye kapılan kuşların içini bir korku kaplamış. Hepsi kendi başına hareket etmeye ve yönünü bulmaya çalışmış. Bir sürü olarak aynı hedefe uçtuğunu unutan kuşlar bir yana dağılmış ve yönlerini bulamamışlar..
6. Vadi: “Dedikodu“ Vadisi
Fısıltı vadisine giren kuşların en arkasındaki; ki kendisi bence İnançsızlık Vadi’sinden geri dönseydi de olurmuş; Anka’nın yeniden doğuşta tüylerinin yandığını söylemiş. Öndeki kuş bunu duymuş, “üstelik yanan tüylerinin yerine yenileri de çıkmadı“ demiş. Bir öndeki bunu duymuş, yanan tüyleri çıkmadığı için Anka kuşunun gizlendiğini söylemiş. Öbürü bunu duymuş “bu yüzden, bu halini gören herkese zarar veriyor“ demiş bir diğeri “ah vah bu acıya dayanamadı da kendini öldürdü“ demiş. Amaaan, demişler de demişler..
7. Vadi: “Ben“ Vadisi
Son vadide her kafadan bir ses çıkmaya başlamış. Bir diğer kuşun kanadını eleştirmeye başlayanlardan tutun da, her şeyi bildiğini iddia edenlere kadar. “Lider benim“ diyenler, “o yol yanlış benim dediğim yoldan gideceğiz“ diyenler..
Hepsi en önde olmak için, birbirlerini ezip durmuşlar. “BİZ“i unutup “BEN“ olmuşlar.
Ve nihayet Kaf Dağı’na vardıklarında, dünyadaki bütün kuşlardan geriye sadece 30 tanesi kalmış. Zorlu vadilerden geçen bu 30 kuş, yuvaya vardıklarında Zümrüd-ü Anka kuşunun “otuz” demek olduğunu öğrenmişler. Yani kalan kuşların hepsi Simurg’muş. Kurtarıcı, bilge, doğru kuş; bu yedi vadiyi geçen kuşların tamamıdır.
İradesine hakim olan, düşünen, kendini yenileyen, kendine ve başaracağına inanan, hep birlikte hareket edilmesi gerektiğini bilen, yalnız olmayı tercih etmeyen, boş dedikodulara vakit harcamayan ve en önemlisi egosunu eğiten kuşlar Simurg’tur. Zorluklar karşısında pes etmeyen, kendi inançlarından vazgeçmeyen kuşlar.
Yaptıkları yolculuğun aslında kendi benliklerine yaptıkları içsel bir yolculuk olduğunu ve asıl kurtarıcının kendileri olduğunu anlamışlar.
Bu yazı 30’larında karşılaştığı sahtekârlardan keyif alma erdemine erişebilmişlere gelsin.
Kıssadan hisse; mesele düşmekte değil, mesele düşme işini tökezlemeye eş görüp ilerleyebilmekte.
Tanrı sizi ağzıyla söylediği, kalbinden geçenlere denk insanlarla denk getirsin.
Related Posts
Warning: count(): Parameter must be an array or an object that implements Countable in /home/sehirgun/public_html/wp-content/themes/jevelin/single.php on line 158
1 Comment
Bir cevap yazın Cevabı iptal et
Kategoriler
- Beni kategorize etme (7)
- Büyüklere oyuncaklar (10)
- Doğa (9)
- Etkinlik (3)
- Haber (5)
- Kelebekler Vadisi (1)
- Motosiklet ve yolculuk (2)
- Seyahat (11)
- Sokak (1)
- Tarih (4)
- Uncategorized (1)
Son Yazılar
When you are searching for the crucial elements of the official website, you will need to get a good set of official files. You can easily get these kinds of from a few different areas.
We can get started with the Government firm that is hosting official websites for their personal needs. That agency can be quite a government office, or it can be a huge corporation which has large inner websites for his or her own work with. They may include multiple websites, so this needs to be a simple resource to find the right group of documents.
You will find that when a doc is actually a PDF doc, you should look for the documents that have the most details. For the most part, that information is in the copyright laws statement, and where that goes to. You can also find the information in the document itself.
To see the copyright laws statement, you should look into the document online. All you will need to carry out is look at the copyright data file in Ms Word. If you’re not sure methods to view a document in this way, then you can also use your term processor to see the report online. Then you definitely will have entry to a tool like Notepad to edit the document.
The next critical element of official web page that you will ought to look for is known as a website talk about. It should resume the corporate headquarters of the business, or it must be some position close by. This will be significant for the user, and if it is not the proper location, it may trigger someone to possess problems, such as the site not loading effectively.
The third significant element of the official website that you will need to seek out is a home-page. Again, this is certainly located web based, or for the back of the document itself. In some cases, it is located someplace near the bottom of this document, or perhaps on the left side with the page.
The last element of the state website that you’ll need to try to find is the footer. This is also obtained online and will contain mutual-fund-investing.com the name of the agency, and after that the site number. You need to look for this kind of when you are checking the documents for the purpose of download.
One more critical aspect of official internet site that you will have to look for can be described as contact. If the document is ideal for a few government firm, you will likely locate the info in the main human body of the doc, near the end. This should end up being at the top of the page.
The majority of agencies will have this information as a letter, which they sends out to people who may need to get in touch with them for reasons uknown. If they are using a web address, then they may use the address too, as a means of communication with their visitors. The contact information must be included on every accepted website with their choosing.
You will find the information for these elements from the official web-site, online. You will need to discover how to do a simple search to get them, or you can request them in writing. There are numerous ways that you can obtain them, nonetheless it depends on how big an agency is usually, and what kind of requests they will own.
Each agency is in charge of their own records, and you may not need to ask them to help you with a request for people records that you find online. They should be very happy to give you the same information that one can find yourself. These kinds of documents usually include the current address, as well as the name with the agency that may be hosting the official internet site.
These are the elements of recognized internet site that you should examine with regards to, when you are trying to find the critical elements of the official website. This can be something that most of the people forget about if they are dealing with endorsed documents. That is the fault there are more reasons to get these files than you could think, which is a very important point of them all.
oh ne mutlu bana ve ne mutlu sana ki kendini olduğun gibi kabul edebilme erdemine sahipsin 🙂